23 Ağustos 2012 Perşembe

KURBAN OLAYI NASIL ANLAŞILMALI


ÖNCE SAFFAT SURESİNDEKİ İLGİLİ BÖLÜMÜ OKUYALIM


SAFFAT SURESİ

100 "Rabbim, bana iyilik/barış sevenlerden birini lütfet!" Rabbi heb lî mines sâlihîn.
101 Bunun üzerine biz, İbrahim'e yumuşak huylu bir oğlan müjdeledik. Fe beşşernâhu bi gulâmin halîm.
102 Çocuk onunla birlikte koşacak yaşa gelince, İbrahim dedi: "Yavrucuğum, uykuda/düşte görüyorum ki ben seni boğazlıyorum. Bak bakalım sen ne görürsün/sen ne dersin?" "Babacığım, dedi, emrolduğun şeyi yap! Allah dilerse beni sabredenlerden bulacaksın."Fe lemmâ belega meahus sa’ye kâle yâ buneyye innî erâ fîl menâmi ennî ezbehuke fanzur mâzâ terâ, kâle yâ ebetif’al mâ tû’meru setecidunî inşâallâhu mines sâbirîn.
103 Böylece ikisi de teslim olup İbrahim onu şakağı/YANI/ALNI/YÜZÜKOYUN/YÜZÜSTÜ üzerine yatırınca, Fe lemmâ eslemâ ve tellehu lil cebîn.
104 Biz şöyle seslendik: "Ey İbrahim!" Ve nâdeynâhu en yâ ibrâhîm.
105 "Sen rüyayı gerçekleştirdin. İşte biz, güzel düşünüp güzel davrananları böyle ödüllendiririz." Kad saddakter ru’yâ, innâ kezâlike neczîl muhsinîn.
106 "Bu, hiç kuşkusuz apaçık imtihanın ta kendisiydi."İnne hâzâ le huvel belâul mubîn .
107 Ve ona fidye olarak büyük bir kurbanlık verdik. Ve fedeynâhu bi zibhın azîm.
108 Sonra gelenler içinde onu hatırlatan bir şey bıraktık. Ve tereknâ aleyhi fîl âhirîn.
109 Selam olsun İbrahim'e! Selâmun alâ ibrâhîm.
110 Böyle ödüllendiririz biz, güzellik sergileyenleri! Kezâlike neczîl muhsinîn.
111 O da bizim inanan kullarımızdandı. İnnehu min ibâdinel mû’minîn.
112 Biz ona, hayrı ve barışı sevenlerden bir peygamber olan İshak'ı müjdeledik. Ve beşşernâhu bi ishâka nebiyyen mines sâlihîn.
113 Ona da İshak'a da bereketler lütfettik. Onların zürriyetlerinden iyi düşünüp iyi davranan da var, öz benliğine açıkça zulmeden de var. Ve bâreknâ aleyhi ve alâ ishâk(ishâka), ve min zurriyyetihimâ muhsinun ve zâlimun li nefsihi mubîn(mubînun). .

Fe lemmâ belega meahus sa’ye
ONUNLA SAY EDECEK/KOŞACAK/İŞ YAPACAK/BELKİDE YARIŞACAK YAŞA GELİNCE-BÜLUĞA ERİNCE
kâle yâ buneyye innî erâ fîl menâmi ennî ezbehuke
DEDİKİ EY OĞULCUĞUM UYKUMDA/RÜYAMDA SENİ BOĞAZLADIĞIMI GÖRÜYORUM
Kuranın Arapların şiir çağında indiği ve şiirsel bir dille yazıldığı düşünülmeli, sembolik anlatımlar düşünülmeli ki böyle düşünecek olursak şöyle diyor İbrahim: 

Ey oğlum bir hayalim var, bir düşüm var, Artık sende büyüdün, büluğa erdin ve hakkı tebliğ edebilecek yaşa geldin veya hakkı tebliğ etmek üzere eğitim çağına geldin, Ancak bu yol zorlu, bu yolun sonunda Kurban olmak var, Ben bu yoldan geçtim, Az kaldı kurban oluyordum, Az kaldı beni yakıyorlardı, Seni bu yola sürmekle sanki kendi ellerimle seni boğazladığımı görüyor gibi oluyorum,
Sen bu konuda ne diyorsun?/ne düşünüyorsun?

(Burada tevratta ilgili bölüm şöyle geçiyor :
“Daha sonra Tanrı İbrahim'i sınadı. "İbrahim!" diye seslendi. İbrahim, "Buradayım!" dedi. Tanrı, "İshak'ı, sevdiğin biricik oğlunu al, Moriya bölgesine git" dedi, "Orada sana göstereceğim bir dağda oğlunu yakmalık sunu olarak sun." (Tevrat/Tekvin22/1-2)

görüldüğü gibi yine bir yanma olayı var, İbrahim gibi, yine bir kurban olma olayı var, İbrahim gibi

Oğlunun cevabı: Emrolunduğun gibi yap Ey babam beni sabredenlerden bulacaksın diyor.
Ve Allaha teslim oluyorlar, İbrahim oğlunu alnı üzerine yatırıyor, yani birlikte namaz kılıyorlar, Allaha secde ediyorlar, Allaha gerekirse kurban olacaklarına dair söz veriyorlar

Ve ardından İbrahime nida ediliyor, hayaline sadık kaldın Ey İbrahim
O halde biz de sana büyük bir kurbanlık fidye veriyoruz
Yani oğluna peygamberlik hediye ediyoruz, O da artık senin gibi azim bir kurbanlık, azim bir peygamber
Ki bütün peygamberler kurbanlıktır, Allaha adanmışlardır, Allaha adanmış bir hayat yaşamışlardır
Veya bizde sana başka bir kurbanlık koç daha veriyoruz İshakı müjdeliyoruz
İşte Muhsin olanları biz böyle ödüllendiririz.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder